50 Milyar Wonluk ‘Kuzey Kutbu Işığı’ Gösterişli Kadrosuna Rağmen Sönük Ayrıldı: Senaryonun Güçsüzlüğü Eleştirildi

Article Image

50 Milyar Wonluk ‘Kuzey Kutbu Işığı’ Gösterişli Kadrosuna Rağmen Sönük Ayrıldı: Senaryonun Güçsüzlüğü Eleştirildi

Minji Kim · 7 Ekim 2025 5:33

Jeon Ji-hyun ve Kang Dong-won gibi isimlerin bir araya gelmesiyle büyük ses getirmesi beklenen Disney+ yapımı ‘Kuzey Kutbu Işığı’ (Polaris), 50 milyar wonluk (yaklaşık 37 milyon dolar) dev bütçesine rağmen izleyici ilgisizliği nedeniyle hayal kırıklığı yaratarak ekranlara veda etti. Bu durum, gösterişli oyuncu kadrosu ve muazzam sermayenin artık başarıyı garanti etmediğini bir kez daha kanıtladı.

Proje, daha en başından itibaren büyük bir ilgiyle karşılandı. Jeon Ji-hyun ve Kang Dong-won gibi iki dev ismin başrolleri paylaşması ve Kore Yarımadası'nı konu alan casusluk-aksiyon türündeki görkemli yapım, beklentileri zirveye taşıdı. Nitekim, dizinin görsel kalitesi ve iki başrol oyuncusunun arasındaki uyum, son bölüme kadar göz doldurdu.

Ancak, dışarıdan bakıldığında ne kadar parlak olursa olsun, izleyicinin kalbini kazanması gereken senaryonun gücünün yetersiz kaldığı yönündeki eleştiriler ağır bastı. Peki, izleyicinin diziye bağlanmasını engelleyen ve mantıksal tutarlılığı zayıflatan noktalar nelerdi?

İlk olarak, ana karakterlerin duygu durum geçişleri yetersizdi. Birleşmiş Milletler büyükelçisi Moon-joo (Jeon Ji-hyun) ve özel ajan San-ho (Kang Dong-won) kaderin birleştirdiği bir ilişki içinde olmalıydılar. Ancak dizide, ikilinin birbirine kapılmasını sağlayan belirleyici bir an veya duygusal bir etkileşim olmadan, sadece birkaç karşılaşma ve kısa diyaloglarla aniden derin bir ilişki kuruluyor. İzleyicilere, ‘Bu insanlar neden birbirlerine bu kadar yoğun duygular besliyor?’ sorusunu sormaya yetecek kadar bir empati zemini sunulmuyor. Seyirciler, adeta yönetimin yarattığı atmosferi takip etmek zorunda kalıyor.

İkinci olarak, uzman karakterlerin inandırıcılığı sorgulandı. Moon-joo, uluslararası ilişkileri kavrayan yetenekli bir diplomat olarak tanıtılırken, San-ho ise efsanevi yeteneklere sahip bir özel ajan olarak lanse ediliyor. Fakat dizideki davranışları pek de profesyonelce değildi. Örneğin, Moon-joo önemli müzakere anlarında çok kolay duygusal kararlar alırken, San-ho ise kusursuz olması gereken görevler sırasında kişisel duygularıyla fevri davranarak tehlikeler yaratabiliyor. Karakterin konsepti ile gerçek eylemleri arasındaki bu tutarsızlık, izleyicide hayal kırıklığına ve şaşkınlığa yol açtı.

Üçüncü olarak, krizlerin ortaya çıkışı ve çözümü tesadüflere dayanıyordu. Dizinin gerilimini artırması gereken kritik kriz durumları, genellikle çok kolay bir şekilde çözülüyordu. Kovaladıkları karakterlerin tesadüfen buldukları gizli bir geçitle kaçması veya kritik bir delilin kolayca karakterlerin eline geçmesi gibi senaryolar tekrarlandı. Bu durum, casusluk türüne özgü gerilimi düşürürken, ‘zaten ana karakterler zorlukların üstesinden kolayca gelecektir’ gibi tahminlere yol açtı.

Sonuç olarak, Jeon Ji-hyun ve Kang Dong-won’un ‘görsel şöleni’, bu denli gevşek bir senaryoyu telafi etmeye yetmedi. Sonuçlar rakamlara net bir şekilde yansıdı. ‘Kuzey Kutbu Işığı’, son bölüm yayınlanmadan hemen önce, popülerlik sıralamasında dördüncü sıraya gerileyerek, ‘yılın en çok beklenen yapımı’ unvanına yakışmayan bir başarı elde etti.

‘Kuzey Kutbu Işığı’nın bu sessiz vedası, K-dizi dünyasına önemli bir ders bıraktı: Gökyüzüne ne kadar parlak yıldızlar (ünlüler) yerleştirilirse yerleştirilsin, eğer izleyicilerin onların yolculuğunu takip etmesini sağlayacak sağlam bir ‘mantık’ takımyıldızı yoksa, o hikaye yolunu kaybedip sonsuza dek sürüklenmeye mahkumdur.

Koreli netizenler şu yorumları yaptı: 'Bu kadar iyi oyuncular varken senaryonun bu kadar zayıf olması çok yazık.', 'Galiba beklentilerimiz çok yüksekti. Umarım yetenekli oyuncular ileride daha iyi projelerde yer alırlar.'

#Jun Ji-hyun #Kang Dong-won #Polaris #Disney+