Kore Dizileri Ofise Geri Dönüyor: IMF Döneminden Günümüze Çalışanların Hayatını Anlatan 'Typhoon Sangsa' ve 'Büyük Şirkette Çalışan Bay Kim'in Hikayesi'

Article Image

Kore Dizileri Ofise Geri Dönüyor: IMF Döneminden Günümüze Çalışanların Hayatını Anlatan 'Typhoon Sangsa' ve 'Büyük Şirkette Çalışan Bay Kim'in Hikayesi'

Doyoon Jang · 6 Kasım 2025 8:14

Kore dizilerinin odağı yeniden ofislere çevriliyor. tvN'in ‘Typhoon Sangsa’ (Tayfun Şirketi) ve JTBC'nin ‘The Story of Mr. Kim, Who Works for a Large Corporation in Seoul’ (Seul'deki Büyük Bir Şirkette Çalışan Bay Kim'in Hikayesi) adlı iki yeni yapım, şirket yemeklerindeki garip gülüşleri, Excel tabloları önündeki iç çekişleri ve ‘performans’ kelimesine tutunarak günü kurtaran çalışanların hayatını canlı bir şekilde ekrana taşıyor.

‘Typhoon Sangsa’, IMF döneminin umutsuzluğunu umuda dönüştürerek, yıkılmak üzere olan bir şirketi yeniden ayağa kaldırma hikayesini anlatıyor. Babasının ölümüyle ticaret şirketini devralan ve hayat rotasını değiştiren, bir zamanlar Apgujeong'un ‘Orange Tribe’larından Kang Tae-poong (Lee Jun-ho), muhasebeci Oh Mi-seon (Kim Min-ha) ile birlikte iflasın eşiğindeki şirketi ayağa kaldırmaya çalışır. Bu süreç, sadece basit bir büyüme öyküsü değil, aynı zamanda ‘toplumsal iyileşme destanı’dır.

Pager, City Phone, Telex ve kaset gibi dönemin ayrıntılarına verilen önem, 90'lı yılların atmosferini mükemmel bir şekilde geri getiriyor. Saç stilleri, makyaj ve kıyafetler bile ‘o dönemin’ kokusunu taşıyor. Bu yüksek kaliteli görselleştirme sadece nostalji satmakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomik yaralara rağmen gülümsemeyi kaybetmeyen bir neslin hayatta kalma mücadelesini yeniden canlandıran bir araç haline geliyor.

Öte yandan, ‘The Story of Mr. Kim, Who Works for a Large Corporation in Seoul’, ‘çalışan portresi’ni tamamen farklı bir açıdan çiziyor. Dışarıdan bakıldığında mükemmel bir başarı öyküsü sunan Kim Nak-soo (Ryu Seung-ryong); 25 yıllık büyük şirket çalışanı, Seul'de evi olan, üniversiteye giden oğlu bulunan ve lüks bir araba kullanan orta yaşlı bir aile reisi.

Ancak kamera, bu gösterişli dış görünüşün ardındaki boşluğu ısrarla gözler önüne seriyor. ‘Eski patron’ olarak anılıp kurum içinde hayatta kalmaya çalışan, ailesi tarafından dışlanan bir baba ve hayatını şirketin hiyerarşisine hapsetmiş bir insanın acınası hali ortaya çıkıyor.

Kim Nak-soo, hepimizin tanıdığı patronlara benziyor. Oğluna, “Git askere!” deme inadı, astlarına terfi için ondan önceki kişiden daha üst pozisyonda olduğunu söylemesi, meslektaşının başarısı karşısında hissettiği kıskançlık... Hatta bir çanta seçerken bile ‘patrondan ucuz, ancak kendinden genç meslektaştan pahalı’ bir fiyat aralığına bakması, içinde bulunduğu kuşağın karmaşık benlik bilincini simgeliyor. Böylece ‘Bay Kim'in Hikayesi’, kahkahalarla gizlenmiş bir gerçeklik hiciv dramasına dönüşüyor.

İki dizinin popülerliği nihayetinde ‘gerçekliğin yansıması’nda yatıyor. Herkesin yaşama olasılığı olan deneyimler, doğal bir şekilde hikayeye entegre edilmiş. Farklı dönemlerde geçmelerine rağmen, her ikisi de ‘çalışma yerini’ hayatın sahnesi olarak ele alıp, ‘sıradan insanların hayatta kalma mücadelesi’ni anlatarak kuşaklar arası bir empati kuruyor.

Kültür eleştirmeni Jung Duk-hyun, “İzleyiciler uzun süredir gerçekliğin kesitlerini doğrudan yansıtan içeriklere güçlü bir empati duyuyor. Başarının kolay olmadığı bir çağda izleyiciler, kendi dertlerini temsil eden hikayelerden teselli bulmak istiyor. ‘Empati içeriği’ne yönelik halkın talebini doğru bir şekilde yakalamak, iki yapımın popülerlik faktörüdür” şeklinde analiz etti.

Koreli netizenler dizilerin gerçekçiliğini övdü. Yorumlarda 'Diziyi izlerken kendimi iş yerinde gördüm gibi hissettim', 'İlk dizideki dönem canlandırması o kadar gerçekçiydi ki o zamana dönüp yaşamak istedim' ve 'Bay Kim'in Hikayesi beni resmen kendi patronumu hatırlattı' gibi ifadeler yer aldı.

#이준호 #김민하 #류승룡 #태풍상사 #서울 자가에 대기업 다니는 김부장 이야기 #IMF #회사