
Lee Kwang-soo, "Asya Prensinden" Tek Kalmış Bir Karizmaya Dönüşüyor: "I Am Alone Prince"
Bu, "gerçek" Lee Kwang-soo mu, yoksa kurgusal karakter Kang Jun-woo mu? Lee Kwang-soo'nun tanıdık yüzü ile Kang Jun-woo karakteri arasında gidip geliyoruz. "I Am Alone Prince" filmi, Lee Kwang-soo değil, Lee Kwang-soo gibi, Lee Kwang-soo için yapılmış bir film.
"I Am Alone Prince", menajeri, pasaportu ve tek kuruşu olmadan yabancı bir ülkede tek başına kalan "Asya Prensi" Kang Jun-woo'nun (Lee Kwang-soo canlandırıyor) hayatta kalma mücadelesini konu alan komedi-romantik bir yapım. Film, 19'unda vizyona girecek.
Film, "Asya Prensi" lakaplı süperstar Kang Jun-woo'nun görkemli hayatıyla başlıyor. Zirvede olsa da, kendisini zorlayan yeni yetenekler ve eskisi gibi olmayan popülerliğiyle yüzleşen Kang Jun-woo, bir bıkkınlık dönemine giriyor.
Tam o sırada, menajeri Jeong Han-cheol'ün (Eum Moon-suk canlandırıyor) hatası yüzünden Kang Jun-woo Vietnam'da mahsur kalıyor. Ancak kriz, bir fırsata dönüşüyor. Kang Jun-woo, "Değerimi anlamamı sağlayın" diyerek ortadan kaybolmaya karar veriyor.
Ama parası ve pasaportu yok. Daha da kötüsü, sahip olduğu tek şey olan cep telefonu, kasiyer Taro'nun (Hwang Ha canlandırıyor) yüzünden bozuluyor! Parasız pulsuz prensimiz Vietnam'da hayatta kalmayı başarabilecek mi?
Yönetmen Kim Seong-hun, Lee Kwang-soo'nun karizmasını ustaca kullanmış. Filmdeki "Asya Prensi" unvanı, Lee Kwang-soo'nun Vietnam'da gerçekten de çağrıldığı lakap. Havaalanında hayranlarına imza veren, ekranlardaki reklam çekimlerinde görünen Kang Jun-woo'nun görüntüsü, izleyiciyi doğal olarak Lee Kwang-soo ile örtüştürüyor. Kurgusal bir film ile gerçek bir vlog arasında gidip geliyormuş hissi veriyor.
SBS "Running Man" programında yer aldığı sırada Lee Kwang-soo, "Haksızlığa uğradığında en komik oluyor" tepkisini almıştı. "I Am Alone Prince" filminde de durum farklı değil. Film, Kang Jun-woo'nun başına gelenleri, sanki tüm dünya onu "haklı yere karalamaya" çalışıyormuş gibi (Türkçe'de "gereksiz yere eleştirmek" anlamına gelen "eokkka" terimiyle açıklanabilir) motosiklet çarpması, telefonunun bozulması gibi olaylarla betimliyor. Bu sayede, gerçek oyunculuğu aratmayan Lee Kwang-soo'nun sinirlenme sahneleri parlıyor.
Taro karakterini canlandıran Vietnamlı oyuncu Hwang Ha da istikrarlı bir performans sergiliyor. Zorlu aile koşullarına rağmen barista olma hayalinden vazgeçmeyen Taro'nun hikayesini incelikle işliyor. Mahsur kalan Kang Jun-woo'ya yardım ederken kendi hayatını gözden geçiriyor ve filmin "hayaller" temasını aktarıyor.
Ancak, Lee Kwang-soo'nun aşina yüzü "iki ucu keskin bir kılıç" olabiliyor. İzleyicinin onu süperstar Kang Jun-woo olarak, hayat üzerine düşünen ve Taro'ya aşık olan bir karakter olarak görmesi gerekirken, sürekli olarak "gerçek" Lee Kwang-soo'yu hatırlamaktan kendini alamıyor. Bu durum komedi yönünde "artı" bir faktör olsa da, 본격적인 romantik akış başladığında tökezlemesine neden oluyor.
Kang Jun-woo ve Taro arasındaki aşk hattı da uyumsuzluk gösteriyor. Sorun oyunculuk değil. Öncelikle, iki oyuncu arasındaki boy farkı en büyük engel. Lee Kwang-soo, 190 cm boyuyla eğlence sektörünün uzun boylu ünlülerinden biri. Yaklaşık 160 cm boyundaki Hwang Ha ile aralarındaki fark yaklaşık 30 cm. Bu, bazıları için heyecan verici bir boy farkı olabilir, ancak aşk sahnelerinde çiftin "kimyası" olarak görülmesi açısından yetersiz kalıyor. Ayrıca, ünlü bir erkek başrol ile sıradan bir kadın başrol arasındaki tipik sınıf atlama aşk hikayesi de klişe.
Farklılık yaratan yanları ise, iki gencin ülke ve dil engellerini aşan büyüme hikayeleri. Buna ek olarak, Vietnam'ın yerel atmosferi de farklı ve ilgi çekici bir hava katıyor.
Koreli netizenler, Lee Kwang-soo'nun oyunculuk yeteneğini, özellikle zor durumdaki sahnelerini övgüyle karşıladı. "Kwang-soo gerçekten de böyle durumlarda çok komik oluyor!", "Bu filmi sırf Kwang-soo için izleyeceğim!" gibi yorumlar yapıldı.