Sanullim'in Üyesi Kim Chang-hoon, İlk Solo Konseriyle Yeni Bir Tarih Yazdı: 1.000 Şiir Şarkısı Tamamlandı

Article Image

Sanullim'in Üyesi Kim Chang-hoon, İlk Solo Konseriyle Yeni Bir Tarih Yazdı: 1.000 Şiir Şarkısı Tamamlandı

Eunji Choi · 24 Kasım 2025 1:45

Sanullim grubunun bir üyesi, besteci, ressam ve kendini "şiir söyleyen insan" olarak tanımlayan 'çok yönlü sanatçı' Kim Chang-hoon, 1.000 şiirden oluşan şarkı projesini tamamlamasının ardından ilk solo konserini görkemli bir şekilde noktaladı.

Sayılar tek başına bile ezici olsa da, salonu dolduran hava 'kutlama'dan çok 'hoş geldiniz' havasındaydı. Adı gibi "Sonunda, Hoş Geldiniz Olacak" olan konser, 15'inde Gangnam, Seul'deki Geobam Sanat Salonu'nda gerçekleşti. Salon tıklım tıklımdı ve biletler erken tükenmişti.

Prolar sadeydi, ancak gitarı, şarkıları ve 25 şiir şarkısı tiyatroyu boşluk bırakmadan doldurdu. 25 şairin dili dev ekranda yansıtılırken, Kim Chang-hoon'un sesiyle yeniden can buldu.

Kim Chang-hoon, 23 şiir şarkısı ve Sanullim döneminden kendi eserleri olan 'Monolog' ve 'Anı' olmak üzere toplam 25 şarkıyı ezberden okudu. İnsan Forumu 'Dahi Masa'dan Kim Deok-jun, bu sahne hakkında şunları söyledi: "25 şiirin sözlerini tek bir harf hatası yapmadan, tek bir komut istemi olmadan ezberleyip söylemesi, o engin dilin yankısını tam olarak kendi malı haline getirmek için ne kadar zamandır, hangi duyguyla şiirle diyalog kurduğunu düşündüğümüzde hayranlık uyandırıyor."

Kim Deok-jun ayrıca sahneyi "şiir, müzik ve bir insanın derin ruhunun tek bir vücut halinde aktığı görkemli bir yolculuk" olarak tanımladı ve "Her şiire işlenmiş şairin kalbini, kendi sesi ve melodisiyle filtresiz bir şekilde aktardı. Şiirin ritmini ve duygusunu nakaratlara kadar mükemmel bir şekilde eşleştiren bestesi, 'yorum' ve 'empati'nin kendisiydi" diyerek övdü. Sadece şarkı besteleyen bir boyutu aşarak, şairin diline başka bir yaşam enerjisi katma yeteneği sahnede tam olarak sergilendi.

Özellikle Kim Chang-hoon'u "şiir söyleyen bir şair ve şiirin boşluklarını kendi duygularıyla dolduran bir ressam" olarak tanımladı ve "Gözlerimi kapattığımda şiirdeki sahne canlanıyordu, gözlerimi açtığımda ise sahnede bir kişi sanatın üç alanını, yani şiir, müzik ve resmi özgürce dolaşıyordu" diye yorumladı. Konser salonundan çıktıktan sonra bile uzun süre kalan yankı, "sadece bir şiir değil, bir insanın sanat ve hayata nasıl yaklaştığına dair derin bir duygusallıktı" diye ekledi.

Böylece konser, dört bölümden oluşan bir şarkı döngüsü şeklinde devam etti. Bir şarkı bittiğinde alkış gelmedi, arkadaki ekranda ise şiirler ve Kim Chang-hoon'un resim çalışmaları dönüşümlü olarak gösterildi. İzleyiciler gözleriyle şiir ve resim arasında gidip gelirken, kulaklarıyla melodiyi takip ediyordu. Kim Deok-jun'un dediği gibi, "şiir, müzik ve resim sanatının üç alanını özgürce dolaşma" düzeni, performansın iskeletini oluşturdu.

Kim Chang-hoon, bu sahne için 4 yıl boyunca "bir şair, bir şarkı" ilkesini koruyarak 1.000 şiir şarkısı tamamladı. "1.000 şiir şarkısı yapmak için yılda 250 şarkı, yani haftada 5 gün aksatmadan yapmam gerekiyor" dediği, "Başlangıçtan beri 1.000 hedefi olsaydı, bu sayıya cesaret edemezdim" diye belirtmişti. Yine de bu akıl dışı meydan okumayı sona erdirebilmesinin nedeni, şiiri "yazılı bir mücevher" olarak tanımlayan sanat anlayışından kaynaklanıyordu.

Bu sahne, Kim Chang-hoon'un günümüzdeki durumunu özetleyen bir yerdi. Son zamanlarda, Kim Wan-seon ile birlikte 'Art beyond Fame' adlı iki kişilik sanat sergisi açarak soyut ve figüratif resimleri yan yana sergiledi; müzik, yazı ve resim arasında gidip gelen eylemleri artık birer süsleme değil, bir gerçeklik haline geldi.

Konserin ortasında ağabeyi Kim Chang-wan da sahneye çıktı. Kim Chang-wan, merhum Kim Chang-ik'i anarak yeni bir şarkıyı gitar ve kazoo eşliğinde seslendirdi, ardından Sanullim'in unutulmaz eseri 'Anne ve Uskumru'yu söyledi. İki kardeşin aynı sahnede paylaştığı anlar, salonu sessiz bir anıya bürüdü.

'Monolog' ve 'Anı' çalmaya başladığında, orta yaşlı izleyicilerin yüzlerinde eski okul yılları bir anlığına belirdi. Bir köşe yazarı, "Konser salonundan ayrılan izleyiciler belki de 'Yolda yürüyordum...' diye başlayan 'Anı'yı içlerinde tekrarlıyorlardı" diye ifade etti.

1.000 şiir şarkısı projesi, hem Kore popüler müzik tarihini hem de edebiyat tarihini aynı anda ilgilendiren bir çalışmadır. 1.000 şairin diline ayrı ayrı melodi kattı ve bazıları 'Üzülme, Sen' adlı albümde toplandı. Ayrıca 23 şairin denemelerini derleyen 'Gerçekten Öyle Zamanlar Olacaktır' adlı şiir denemesi kitabını yayımlayarak, şiirin müziğe yeniden doğuş sürecini kaydetti.

Kim Chang-hoon, "En çok kutsanmış olan benim" diyerek, şiirin diliyle yüzleştiği zamanın kendi sanatsal birikimi olduğunu vurguladı.

Bir sonraki planı da şiirle iç içe. "Ülke genelindeki şair ve yazarların edebiyat müzelerinde turne yapmak istiyorum" diyen Kim Chang-hoon, "yerel yönetimlerle işbirliği yaparak kültürel merkezleri birbirine bağlayan bir şiir şarkısı turu hazırlamak istiyorum" dedi.

Şiirin faydasını ve müziğin güzelliğini, kitap sayfalarında değil, konser salonlarında ve edebiyat müzelerinde izleyicilerle paylaşma planı.

Koreli netizenler, Kim Chang-hoon'un yeteneği ve adanmışlığı karşısında büyük övgülerde bulundular. Birçok kişi, tüm şiir sözlerini ezberleyip bunları muhteşem bir şekilde şarkılara dönüştürme becerisinden etkilendi. Bazı tipik yorumlar arasında "Bu gerçek sanattır" ve "Bu türden daha fazla konser olmasını umuyorum" gibi ifadeler yer aldı.

#Kim Chang-hoon #Kim Chang-wan #Sanullim #Poetry Songs #Recollection #Monologue #Mother and Mackerel